Bazen gerçekten sana çok kızıyorum.
Hayır, gittiğinden değil. Hayır, başkasını seçtiğinden değil. Sana kızmamın asıl sebebi her seferinde önemsiyormuş gibi yapıp sonra hiçbir şey yaşanmamış gibi bir anda silip gidebilmen. Sonra istediğin zaman geri dönüp hala seninmişim gibi davranman, yine kendine bağlaman. Birbirimize aitmişiz gibi davranma. Seviyormuş taklidi yapma. O zaman neden gitti diye içim içimi yemez, gecelerce uykularım kaçmaz bu defa. Bu defa kötü davran bana, kötü davran ki gittiğinde ‘gideceği zaten belliydi’ diyip avutabileyim kendimi. Umutlanmayayım boş yere.
Yada en iyisi ne biliyor musun?
Gideceksen, hiç gelme bu defa.
Birbirimizden başka kimsemiz olmadığını söylüyordun hani, kime gittin beni bırakıp? Hani gidecek kimsemiz yoktu? Ben bunu hak edecek ne yaptım, bilmiyorum. İçim özlüyor ya. Karşımda dururken sarılamamak içimi sızlatıyor, yanından geçerken kokunu duymak canımı yakıyor. Seni başkasıyla görmekten bahsetmiyorum bile.
Bırak başkasının olmanı,
adının başkasının adıyla yan yana gelmesi bile delirtiyor.
İkimiz de gideceğini biliyoruz elbet. O zaman iyi davranma bana, seninmişim gibi yapma. Benimmişsin gibi davranma.
KONUŞMAK RAHATLATIR
10 Temmuz 2016 Pazar
kendine bak
Kim ne derse desin, aynanın karşısına geç ve gülümse. Dişlerine, kilona, sivilcelerine en önemlisi kendine küsme. Çık, gez. Sev, ağla. Her duyguyu tat. Açık sözlü ol, asla kırma. Sev ama abartma. En çok kendine değer ver, başkalarını değil kendini sahiplen. Kendini odana kitleme, hayat dışarıda. Annenden veya babandan nefret etme, bil ki en çok onlar değer veriyor sana. Onlara kızmak yerine onları mutlu etmeye çalış. Unutma ki onlar da bir gün gidecek. Sevdiğin insanlara sevdiğini hissettir, onlara onları ne kadar sevdiğini söyle. Yarın belki de çok geç olabilir. Geçmişte takılıp kalma mesela, geçmiş sonuçta. Hep geleceğe bak. Hayaller kur. Hayallerinden kimse için asla vazgeçme. Einstein'a da gerizekalı demişlerdi, atomu parçalayıp ellerine verdi. Küçümseme kimseleri. Bil ki onların da hayatında zorluklar var. Kimseyi büyütme gözünde. Yeni insanlarla tanış mesela, onların hikayelerini dinle. Kendine güven, kimse senden üstün değil. Evet, belki berbat bir hayatın var ya da belki kendini yalnız hissediyorsun ama unutma ki senin gibi milyonlarca insan var dışarıda. Seni değersiz hissettiren insanlara gülüp geç. Seni tanımıyorlar, sen kusurlarınla mükemmelsin. Senden bir tane daha yok bu dünyada. Şimdi kaldır o başını ve gülümse. Gülümsemek herkese yakışır çünkü, en çok da sana
aşk
Birini sevmemeye çalışmaktır aşk. İlk elini tuttuğunda, heyecandan ne yapacağını bilememektir. Heyecanlanmaktır, heyecanını durduramamaktır. Gece yatakta tavana bakarak saatlerce düşünebilmektir. Öpüşmek için utanmak, bir zaman sonra ise dudaklarına alışabilmektir. Dudaklarının tadına alışabilmek. Biraz daha aşık olmak için, biraz daha müzik dinlemektir. Biraz daha öpmektir, biraz daha sarılmak, “hadi biraz daha” demektir. Onun gittiği yerlere koşa koşa giderken, bir zaman sonra gitmemektir. Ama gizliden gizliye takip etmektir; aşk. Bazı şeyleri sürekli düşünüp, kendine yedirememektir aşk. Yalan söylemektir aşk, kaybetmemek için büyük büyük yalanlar söylemektir. “Tabii ki de çoktan unuttum” cümlesinin ta kendisidir; aşk. Sırf hayatında biraz daha kalmasını istediğin için arkadaşça davranmaya çalışmaktır. Arkadaş olamamaktır, aşk. Kıskandırmaya çalışmaktır, kıskanmaya çalışmaktır, kıskanmamaya çalışmaktır. Gülerek dinlediğin şarkıların gerçek anlamlarını, yalnızken anlayabilmektir. Onunla gittiğin yerleri hatırlamaktır aşk. Hatırlamak istememektir ama hatırlamaktır. İnatla hatırlamaktır aşk. Ama şayet o hatırladığın mekanda olursan, hatırladığın şeylerin lafını bile etmemektir. Bilerek hata yapmaktır, bilerek yanlış yapmak. Konuşmamaktır aşk, susmaktır. Aşk böyle bi’ şeydir işte. Kendini kandırmaktır, kendine yalan söylemektir, yalan söylemek istememek ama zorunda kalmaktır. Herkesin ortasında öpüştüğün birine hissettiklerini bir zaman sonra saklamaktır. Kendinden saklanmaktır. Artık sadece kendinle konuşmaktır aşk, kendi kendine anlatmaktır. Buraya yazmaktır aşk. Etrafında az kişinin kalmasıdır. Artık üzülmemektir, ağlayamamaktır. Artık ü-zü-le-me-mektir, aşk. Gözlerinin dolamamasıdır. “Ağlamak isterdim ama ağlayamıyorum nedense” cümlesidir. İçinden geçen cümlelerin başka, yazmaya çalıştıklarının başka, konuştuklarının başka olmasıdır. Bunu bana yazdıran kişidir belki de aşk, belki de bunu okuduğunda aklına gelen ilk kişidir.
16 Haziran 2016 Perşembe
yapma değmez
BAK KIZIM SEN BİR KIZSIN, Bİ ERKEK İÇİN KIZLIĞINI BOZMA. SENİNDE İLERİDE ÇOCUKLARIN OLACAK NE DİYECEKSİN ONLARA, NASIL BAKACAKSIN YÜZLERİNE? O GÖĞÜSLERİNİ KAPAT, ATMA LAN ÖYLE FOTOĞRAFLAR. SONRA 60-70 YASINDAKİ ADAMLAR YORUM ATIYO. BAK SENİN Bİ HAYALİN VAR, BEMBEYAZ GELİNLİKLE CIKACAKSIN BABANIN EVİNDEN. PEKİ YA ANNEN GETİRDİ SENİ O YAŞA , O BÜYÜTTÜ BAKTI. SANA BİŞEY OLSA ONUN BİN KAT CANI YANAR. SEVDİĞİNLE YADA KARDEŞLERİNLE ANNENİ BİR TUTMA . HERKESTEN KAHPELİK YERSİN AMA YİNE ANNEN KORUYACAK SENİ , GİTME PARTİLERE ADINI ÇIKARMA. KOŞMA 3-4 PİÇİN PEŞİNDEN. 1 KİŞİİİ OLSUN SONUN OLSUN . NAMUSUNU KORU Kİ, BAŞINI DİMDİK TUTABİLESİN...
12 Haziran 2016 Pazar
kadınlar
Çok gizem doludur kadınlar, çok şey saklar içinde. Çok konuşur ama konuştuğu binlerce katı içinde susar. Sessiz çığlıklar çok atar mesela. Gözyaşlarıyla konuşur bazen. Yanağından her süzülüşü ayrı bir hece, ayrı bir alfabe. İçinde bambaşka bir benliği var, göremediğin, istemediğin. Hep görmek ister gibi yaklaşıp daha da uzağa gittiğin zaman buz gibi olur kadın, işte o zaman gider ve sana kalmak istiyorum bile diyemez.
Bir kadının gözlerini okumayı öğrendiğin zaman, işte o zaman istesende susturamazsın içinde ki çığlıkları. Güneş çıksa bulutların arasından, yeter. Gökyüzünün gökkuşağına falan gerek yok. Hava açsın yeter. En güzel rengi sen olursun
tarifsiz
İnsan ömründe birini çok sever. O kişi gittiğinde içinde tarif edilemez bir boşluk bırakır. Ne unutabilirsin, ne başkasını sevebilirsin. O boşluk hissi gitgide büyür, tüm kalbini kaplar. Asla tam anlamıyla dolduramazsın boşluğunu. O boşlukla yaşamaya alışırsın en sonunda. Günün geç saatlerinde çöken sessizlikle yeniden büyür boşluk. İşte bu saatlerde gelen mutsuzluk hissi, bu boşluğun eseridir
♛▂▃▄▅▆▇█▓▒░Emine Koca░▒▓█▇▆▅▄▃▂♛ gariplik
insanlar neden canını yakan insanları hala daha nedden bağlıdır anlamış değilim tamm onların kendi kararları ama üzlmeyi bu kadar çok mu istiyorlar acaba üzülmeyince ve acı çekmeyince eksik mi hissediyolarlar da böyle davranmaya devam ediyıorlar .hayat bizim için garip biz bağlanmışız acının peşinden koşuyoruz neden mutlu olmak için sebep bulamıyorken de acı çekmek için neden bu kadar çok sebep buluyoruz ki biz insanlar ciddden garibiz...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)