Gecenin bu saatinde içimi dökebileceğim tek şey yazmaktı…
Neden her mutluluğun sonu mutsuzluğa bırakıyor kendini? Neden mutluluk denilen o şey uzun sürmüyor? Neden?
Hep mutluluğu yakaladığımı zannettim ve bir kara delik çıktı önüme. Neden mutluluğu bir haftadan fazla yaşayamaz olduk biz? Neden böyle kıtı kıtına her şey? Bu huzursuzluk neden?
Âşık olduğumu zannettiğim herkes benim için aşılması gerek kocaman sınavlardı. Hani bir sınavdan iyi beklersiniz ama sonucu kötü olur ya... bu da öyle bir şey. Ama bu kadar kötü sonuçların bir doğru getireceğini düşünmezdim. Çünkü öyle çok engele takılıp tepetakla oldum ki artık her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp biçiyorum.
Şu an hayatımda mutluluk kavramının eş anlamlısı var. O bana ait. Ama mutlu değilim. “Aptal mısın?” diye sorabilirsiniz ama mutluluk bir anda yok oluveriyorsa?
Hiç hislerinizi kaybettiğiniz oldu mu? Bir daha aynı şekilde hissedememekten korkuyorum. Şu an hislerim yok. Hiçbir şeye hiç kimseye karşı tepkisiz ve duygusuz kalmayı istemiştim ve bu oldu. O mutluluk denilen şey benden tamamen kopmuş gibi. Özlemek istiyorum. “Seni seviyorum be adam!” demek istiyorum ama göğüs kafesimde, o koca boşlukta kocaman bir acıdan başka bir şey hissedemiyorum.
Gözümden düşen damla damla yaşlarla birlikte soruyorum kendime; “Acaba bir daha aynı şeyleri hissedemeyecek miyim?” Düşünüyorum. “Acaba hak etmediğim için mi oluyor bunlar?” diye ama hak etmeyecek hiçbir şey yapmadım. Böyle mutsuzluğa mezar olacak hiçbir şey yapmadım! Ne acı değil mi? Âşık olduğunuz adamın sizi sevmediğini düşünmek, onunla mutlu olduğunuz zamanlardaki konuşmaları okuyup şimdiyle kıyasladığınızda arada dağların olduğunu görmek, ne acı değil
mi? Ruhsuz gibiyim.
Neden her mutluluğun sonu mutsuzluğa bırakıyor kendini? Neden mutluluk denilen o şey uzun sürmüyor? Neden?
Hep mutluluğu yakaladığımı zannettim ve bir kara delik çıktı önüme. Neden mutluluğu bir haftadan fazla yaşayamaz olduk biz? Neden böyle kıtı kıtına her şey? Bu huzursuzluk neden?
Âşık olduğumu zannettiğim herkes benim için aşılması gerek kocaman sınavlardı. Hani bir sınavdan iyi beklersiniz ama sonucu kötü olur ya... bu da öyle bir şey. Ama bu kadar kötü sonuçların bir doğru getireceğini düşünmezdim. Çünkü öyle çok engele takılıp tepetakla oldum ki artık her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp biçiyorum.
Şu an hayatımda mutluluk kavramının eş anlamlısı var. O bana ait. Ama mutlu değilim. “Aptal mısın?” diye sorabilirsiniz ama mutluluk bir anda yok oluveriyorsa?
Hiç hislerinizi kaybettiğiniz oldu mu? Bir daha aynı şekilde hissedememekten korkuyorum. Şu an hislerim yok. Hiçbir şeye hiç kimseye karşı tepkisiz ve duygusuz kalmayı istemiştim ve bu oldu. O mutluluk denilen şey benden tamamen kopmuş gibi. Özlemek istiyorum. “Seni seviyorum be adam!” demek istiyorum ama göğüs kafesimde, o koca boşlukta kocaman bir acıdan başka bir şey hissedemiyorum.
Gözümden düşen damla damla yaşlarla birlikte soruyorum kendime; “Acaba bir daha aynı şeyleri hissedemeyecek miyim?” Düşünüyorum. “Acaba hak etmediğim için mi oluyor bunlar?” diye ama hak etmeyecek hiçbir şey yapmadım. Böyle mutsuzluğa mezar olacak hiçbir şey yapmadım! Ne acı değil mi? Âşık olduğunuz adamın sizi sevmediğini düşünmek, onunla mutlu olduğunuz zamanlardaki konuşmaları okuyup şimdiyle kıyasladığınızda arada dağların olduğunu görmek, ne acı değil
mi? Ruhsuz gibiyim.
Ve kalpsiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder